+Blog Yazıları


Boşanma davaları içerisinde en hızlı, en ekonomik ve en medeni boşanma türü kuşkusuz Anlaşmalı Boşanma Davasıdır.  Anlaşmalı Boşanma için ilk koşul ise eşler arasındaki evlilik süresidir. Bu nedenle Anlaşmalı Boşanma konusunda bu yazımızı okumadan harekete geçmeyiniz.

Anlaşmalı Boşanma Davasında taraflar adeta “Ey Hakim, biz eşler olarak, kendi aramızda oturduk, konuştuk. Bu evliliğin böyle yürüyemeyeceğini anladık ve boşanmaya karar verdik. Boşanmaya konu olayları anlatmak veya kimin haklı kimin haksız olduğunu tartışmak istemiyoruz.  Sadece boşanma irademizi ortaya koyuyoruz. Boşanmaya bağlı sonuçlar konusunda da anlaştık. Bu anlaşmamız doğrultusunda boşanmamıza karar vermenizi talep ediyoruz.” demektedirler.

Kural olarak boşanma, tarafların üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilecekleri bir hak değildir. Bu nedenle boşanma konusunda sadece belirli sebeplere dayanarak ve bu sebeplere ilişkin olayları ispat ederek mahkeme kararı ile boşanma gerçekleşir.

İşte Anlaşmalı Boşanma davası tam da bu noktada, kısmen tarafların iradesine kısmen de artık taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı varsayımı ile istisnai bir düzenleme olarak ortaya konulmuştur.

Ancak bu istisnai düzenleme tüm evlilikler için değil, kanunun aradığı şart olarak “en az bir yıl” süreli bir evlilik olması halinde geçerli olacaktır.  Kanunda aranan bu bir yıllık evlilik süresini gelin daha detaylı şekilde inceleyelim.

Evlilik Süresi :

Anlaşmalı Boşanma davası açısından evlilik süresi, tarafların evlendiği tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen süreyi ifade eder. Boşanma davası sonuçlanıncaya kadar evlilik devam etse de bir yıllık süre, davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre olarak hesaplanacaktır.

O zaman iki hususun açıklanması gerekliliği ortaya çıkar. Evlenme Tarihi: Evlenme ne zaman gerçekleşir?  Dava Tarihi: Anlaşmalı Boşanma Davasının açıldığı tarih nasıl belirlenir?

Evlenme Ne Zaman Gerçekleşir?

Evlenme Türk Medeni Kanunu’muzda kişilerin karşılıklı olarak evlenme iradelerini, evlendirmeye yetkili memur önünde beyan etmeleri halinde gerçekleşmektedir.  Bu beyanın varlığı evlenme için gerekli ve yeterlidir.  İmzaların atılması, şahitlerinin imzalarının alınması, evlilik cüzdanının verilmesi gibi unsurlar evlenme açısından kurucu dediğimiz asıl unsurlardan değildir.

Enteresan bir örnek vermek gerekirse:  Nikah dairesinde evlendirme memurunun sorusu üzerine ilk eş evlenmeye ilişkin evet kabul ediyorum dedikten sonra, ikinci eş de evet kabul ediyorum dese ve ardından heyecandan kalp krizi geçirip ölürse ortada resmi şekilde bir evlilik söz konusudur. Dikkat edilirse herhangi bir imza atılması, şahitlerden sorulması ve onların imzasının alınması ya da bir evlilik cüzdanından bahsetmiyoruz.

Sorumuza gelecek olursak evlenme ne zaman gerçekleşir, tarafların yetkili memur önünde evlenme iradelerini karşılıklı olarak açıkladığı anda evlenme gerçekleşir. İşte bu iradelerin beyan edildiği tarih evlenme tarihi olarak kayıtlara geçmektedir.

Davanın açıldığı tarih ne şekilde belirlenir?

Boşanma dava dilekçesi alındıktan sonra önce dilekçe yazı işleri müdürü tarafından havale edilir. Havale dediğimiz mahkemenin kaşesinin bulunduğu, dilekçenin geldiği tarihi belirten, havaleyi yapan kişiyi tespite yarayan bilgileri ve imzasını içeren bir kayıttır. Genel olarak havale dilekçenin üzerine yapılır.

Havale üzerine gerekli harçlar ve yargılama giderleri vezneye yatırılması istenir. Harç ve giderlerin yatırılması üzerine tevzi işlemi yapılarak mahkeme bilgisi ve esas numarası verilir. Örneğin Gaziantep 7. Aile Mahkemesi’nin 2019/3531 esas sayılı dosyası şeklinde. Davaya Gaziantepte bulunan 7 nolu Aile Mahkemesi bakacak, dosyanızın numarası 2019/3531 esas nolu dosyadır.

İşte burada davanın açıldığı tarih dava harcının yatırılarak esas kaydının yapıldığı tarihtir. Yine bir örnek vermek gerekirse örneğin dava dilekçenizi aldınız, yazı işleri müdürü havaleyi yaptı, vezneye gittiniz ama harç ve yargılama gideri için yanınızda para yeterli değil, ertesi gün gelirim dediniz ve harcı yatırdınız. Dava dilekçesinin havale tarihi ile harcın yatırıldığı tarih farklı bu takdirde dava harcın yatırıldığı tarihte açılmış olacaktır.

Peki biz bu konuyu neden bu kadar ayrıntılı ve uzun olarak anlattık? Çünkü aşağıda ayrıntılı olarak inceleyeceğimiz üzere  Anlaşmalı Boşanma davasında bir yıllık evlilik süresi hakim tarafından kendiliğinden yani bir istem olmaksızın, yargılamanın tüm aşamasında incelemekte ve davanın açıldığı tarihte öngörülen bir yıllık evlilik süresi için bir tek gün bile eksik olması halinde Anlaşmalı Boşanma Davasının reddine karar verecektir. Bu nedenle sürenin hesaplanması büyük önem arzetmektedir.

Bir Yıl Sürmemiş İse Durum Nedir :

Taraflar arasındaki evlilik bir yıl sürmemiş ise (iki günlük bir evlilik ya da 11 ay 29 günlük bir evlilik arasında fark yoktur) mahkemece anlaşmalı boşanma için ön koşul olan taraflar arasındaki evliliğin bir yıl sürmediği anlaşıldığından tarafların Anlaşmalı olarak Boşanmalarına karar verilemez.

 

Bir Yıllık Süre Geçmeden Boşana Mümkün mü?

Hayır!

Ancak diğer boşanma sebeplerine dayanarak boşanma davası açmanız mümkündür. Çünkü burada öngörülen 1 yıllık süre sadece anlaşmalı boşanma davası için geçerlidir.

Diğer boşanma türlerinde boşanmaya sebebiyet veren olayın gerçekleşmesi ile boşanma davası açılması mümkün hale gelir.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere Anlaşmalı Boşanma Davasında istisnai olarak düzenleme ile tarafların iradeleri doğrultusunda diğer koşulların bulunması halinde boşanmaya karar verilebileceği düzenlenmiştir.

Ancak burada tarafların iradelerinin kabul edilebilmesi için en az bir yıllık evlilik sürecini doldurmuş olmalarını aramaktadır. Bir yıllık bir evlilik deneyimi olmadan, taraflar tam olarak bir adaptasyon süreci yaşamadan, birbirlerini iyi tanımadan bu şekilde boşanmalarının önüne geçmek için böylesi bir süre öngörülmüştür.

Bu nedenle mahkeme hakimi yargılamanın tüm aşamasında kanunda öngörülen bir yıllık asgari sürenin geçip geçmediğini incelemek ve tespit etmek zorundadır.

 

Hayır. Sadece evlenme tarihine ve boşanma davasının açıldığı tarihe bakmaktayız. Tarafların eş olarak aynı evde ne kadar süre kaldıkları, ortak yaşamın sürmüş olup olmadığı hususu Anlaşmalı Boşanma Davasında dikkate alınmaz.

Bir örnek vermek gerekirse : Eşler nikah sonrasında düğün günü halay sırasında çıkan tartışma neticesinde ortak konuta hiç gitmemiş olsalar dahi evlenme tarihinden bir yıl sonra Anlaşmalı Boşanma Davası açmak suretiyle boşanabilirler. Tarafların ortak yaşamının olup olmadığı hususu mahkemece araştırılmayacaktır.

Kısa sürede boşanmak için Anlaşmalı Boşanma dışında alternatif çözümler de bulunmaktadır. Yine anlaşmalı boşanma gibi tek celsede boşanmanın sonuçlanması mümkündür. Yine tarafların boşanma ve diğer tüm konularda anlaşmış olmaları gerekmektedir.