+Blog Yazıları


Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?

Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen bir kişinin yaşarken destek verdiği kişilerin aldığı desteğin ölüm sebebiyle ortadan kalkması neticesinde destek alanların uğradıkları zarardır. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin destek verdiği kişilerin hayatlarının ölüm nedeniyle kötüleşmemesi için kabul edilmiş bir maddi tazminat davası türüdür.

Hak sahipleri, bu maddi tazminat davası ile birlikte aynı dava içinde manevi tazminat davası da açabilirler. Söz konusu tazminatın amacı, ölenin yaşarken destek verdiği kişilerin hayatlarını aynen sürdürebilmeleri, sosyal ve ekonomik bağlarına ölümden önceki gibi devam edebilmelerinin sağlanmasıdır.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasını Kimler Açabilir ?

Destekten yoksun kalma tazminatı, bir maddi tazminat davası türüdür. Böyle bir maddi tazminatı talep edebilmek için ölen kişiden yaşarken maddi destek alınıyor olması şarttır. Yaşarken destek alınmayan kişinin ölümü nedeniyle maddi tazminat talep etmek mümkün değildir.

Destek yoksun kalma tazminatı davasını kimlerin açabileceği şu şekilde belirlenir:

1. Ölenden Destek Alan Herkes

Ölenden yaşarken destek alan herkes, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat davası açabilir. Ölenden yaşarken destek alan kişi, ölenin nişanlısı, amcası, dayısı vb. bir akrabası olabileceği gibi, ölenle hiçbir akrabalığı bulunmayan bir arkadaşı da olabilir. Örneğin, ölenin yaşarken düzenli destek verdiği kız arkadaşı destekten yoksun kalma sebebiyle tazminat davası açabilir.

Ancak, bu kategorideki kişilerin destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesi için ölen kişiden yaşarken destek aldıklarını ispatlamaları gerekir.

2. Eş, Çocuk, Anne-Baba

Bazı kişilerin yaşarken birbirine destekte bulunduğu konusunda hukuki bir karine mevcuttur. Yargıtay içtihatlarına göre, sosyal hayatın normal akışına göre anne-baba çocuklarına, çocuklar anne-babalarına, eşler birbirlerine yaşarken destekte bulunurlar. Uygulamada gelişen hukuki karine nedeniyle bu şahısların yaşarken birbirlerine destekte bulundukları kabul edildiğinden, tazminat davasında destek olup olmadıklarının ispatlanmasına gerek yoktur. Ancak, davalı taraf karinenin aksini delillerle ispatlayabilir, yani bu şahısların birbirine yaşarken destek olmadığını ispatlayan davalı maddi tazminat davası nedeniyle hükmedilecek destekten yoksun kalma tazminatından kurtulabilir. Örneğin, çocuklarıyla hiç ilgilenmeyen aynı evde yaşamayan hiçbir desteği olmayan baba, çocuklarından biri trafik kazasında vefat ettiğinde destekten yoksun kalma tazminatı isteyemez.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatında “Destek” Kavramı

Ölenin, geride sağ kalanlara desteği çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Ölen kişi, parasal yardım sağlayarak destek olabileceği gibi hizmet veya farklı biçimlerde yardım ederek de destekte bulunabilir. Ölenin sağ kalan yakınlarının herhangi bir şekildeki destekten yoksun kalması, maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı için yeterlidir.

Destek biçimlerine örnek vermek gerekirse;

Ev kadınları, evin ihtiyaçlarını ve hizmetlerini gördüklerinden, bir ev kadını trafik kazası, iş kazası, doktor hatası vs. gibi bir haksız fiil nedeniyle vefat ettiğinde geride kalan yakınları destekten mahrum kaldıklarından maddi ve manevi tazminat davası açabilirler.

Aynı şekilde çocuklar, gerek ev işlerinde gerekse iş hayatında anne-babaya belli bir düzeyde destekte bulunurlar. Çocukların haksız fiil nedeniyle vefatı halinde anne-babanın fiili işleyen kişilere karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakları vardır.

Birlikte yaşayan ve birbirlerine destek olan iki sevgiliden birinin ölümü halinde dahi, diğer kişinin destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı vardır.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Kapsamı

1. Manevi Tazminat

Destekten yoksun kalma maddi tazminat davasıyla birlikte, ayrıca manevi tazminat da istenebileceğini belirtmiştik. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir (BK m.56/2). Yargısal uygulamaya göre, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması gerekir. Manevi tazminatın amacı olay nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesidir. Bu nedenle manevi tazminat miktarı belirlenirken; kaza tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları değerlendirilmelidir.

2. Maddi Tazminat

Destekten yoksun kalma tazminatı, bir maddi tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatı davasında zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (BK m.50). Zarar görenin kusurlu davranışı ile zararın ortaya çıkmasına veya artmasına sebebiyet vermesi halinde maddi tazminat miktarının indirilmesi gerekir.

Destekten yoksun kalma tazminatı olarak istenebilecek maddi tazminatın kapsamı Borçlar Kanunu m.53’te belirlenmiştir. Kanuna göre, ölüm hâlinde uğranılan ve istenebilecek maddi zararlar özellikle şunlardır:

a. Cenaze giderleri.

b. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

c. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

Ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler, ölenin tüm çalışma hayatı süresi boyunca kendilerine sağlayacağı destekten mahrum kalmaları nedeniyle oluşan her türlü maddi zararlarının tazmin edilmesini isteyebilirler. Örneğin, 30 yaşında iş kazası veya trafik kazası neticesinde vefat eden bir erkeğin, TRH-2010 tablosuna göre 44 yıl daha yaşaması gerekirdi. Diğer şartlar da uygunsa, bu kişinin prensip olarak 44 yıl daha yakınlarına destek olabileceği kabul edilir. Ölen bu kişinin destek süresi boyunca yakınlarına sağlayabileceği maddi karşılık hesaplanarak yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı olarak verilmelidir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Yetkili Mahkeme

Destekten yoksun kalma tazminatı, kural olarak davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Birden fazla davalı varsa maddi – manevi tazminat davası davalılardan herhangi birinin ikametgahı mahkemesinde açılabilir. Davalı bir şirket veya vakıf vb. gibi bir kurum ise, maddi tazminat davası, davalının işyeri merkezinin bulunduğu yerde açılabileceği gibi işlemi yapan şubenin bulunduğu yerde de açılabilir.

Destekten yoksun kalma tazminatı davası, yetkili mahkeme seçeneklerini çoğaltan birçok nedenden kaynaklanabilir. Böyle bir maddi tazminat davası başlıca şu sebeplerle açılabilir: Ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası, ölümlü iş kazası nedeniyle maddi tazminat davası, kasten veya taksirle adam öldürme suçu nedeniyle maddi tazminat davası. Tüm bu maddi tazminat davası çeşitleri esasen destekten yoksun kalma tazminatı davasının “haksız fiillerden” kaynaklanan farklı görünüm biçimleridir. Haksız fiillerden kaynaklanan bu tür maddi tazminat davaları, davalının ikametgahı, şirket merkezi veya işlemi yapan şubede açılabileceği gibi başka mahkemelerde de açılabilir. Yani haksız fiil halinde, davacı kanunun yetkilendirdiği birden fazla yetkili mahkemeden hangisini tercih ederse o mahkemede destekten yoksun kalma tazminatı açabilecektir.

Yukarıda saydığımız haksız fiillerden kaynaklanan ölüm halinde davacı, davalının ikametgahında tazminat davası açma hakkına sahip olduğu gibi şu mahkemelerden birinde de maddi- manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir: 1- Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi, 2- Zararın meydana geldiği yer mahkemesi, 3- Zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi.