+Blog Yazıları


İş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır.

İstinaf süresi kararın tebliğinden itibaren 2 hafta, istinafa cevap süresi 2 haftadır. Temyiz süresi kararın tebliğinden itibaren 2 hafta, temyize cevap süresi 2 haftadır.

İşe İade Davaları; İş Kanunu’nun 20. Maddesine göre işe iade davası açacak olan işçi, iş sözleşmesinin feshedildiğine dair bildirimin kendinse tebliğinden itibaren bir ay içerisinde açacaktır. Bu süre, hak düşürücü süredir. Dava açılmadan önce işçinin dava şartı olarak Arabuluculuğa başvurması gerekmektedir.

Dava kabul ile sonuçlanırsa işçinin yasal süre içinde işverene başvuru yapması gerekmektedir. İşveren işçiyi işe davet ederse işçinin bu davete icabet etmemesi halinde işçinin mevcut tazminat haklarını kaybetmesi söz konusu olacaktır. İşe iade davalarının öncelikle ve ivedilikle görülmesi gerektiği halde uygulamada bir yıldan önce sonuçlanmamaktadır.

 

Hizmet Tespiti Davaları; Sigorta bildirimi yapılmadan yahut eksik bildirim yapılarak çalıştığını öğrenen işçinin açabileceği davadır. Hizmet akdinin son bulmasından itibaren 5 yıllık zamanaşımı söz konusudur. Çalıştığı dönemi ve aldığı ücreti ispat yükü davacı işçi üzerindedir. Tanık delili dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Tanıkların çalışma iddiasında bulunulan dönemdeki bordro çalışanlarından ya da komşu işyerlerinden olması ispat gücü açısından önemlidir.

Davacı eksik hizmetin tespitini isteyen işçi, davalı ise işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu olup yapılan son düzenlemeler ile Sosyal Güvenlik Kurumu artık davaya feri müdahil olarak katılacaktır.

İşçilik Alacakları Davaları; İşçi alacakları, işçinin, iş sözleşmesinin sona ermesi sonucunda ortaya çıkan bazı hak ve alacakları olarak tanımlanmaktadır.

Başlıca İşçilik Alacakları Şunlardır :

  • Kıdem Tazminatı
  • İhbar Tazminatı
  • Fazla Mesai Ücreti
  • Yıllık İzin Ücreti
  • Ulusal Bayram Genel Tatil Ücreti
  • Ücret Alacağı
  • Hafta Tatili Ücreti
  • Asgari Geçim İndirimi
  • Kötü Niyet Tazminatı
  • İş Kazası Meslek Hastalığı Tazminatı

Arabuluculuk Dava Şartı

Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirlenmiştir. Arabulucuya başvurulmamış olması halinde dava şartı eksikliği sebebiyle dava reddedilecektir. Bu eksikliğin giderilmesi için bir süre verilmesi söz konusu değildir. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkeme davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında bu dava şartı aranmamaktadır.

Başvuru karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır.

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.

Dava Açma Süreleri; İş Mahkemelerinde dava açma sürelerine gelince, işe iade başvurularında arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılması gerekir.

İşçilik alacaklarında ise dava açma süresi alacağın tabi olduğu zamanaşımına bağlıdır. Yani arabuluculuk sürecinin ne zaman sona erdiğinin, arabulucu tarafından anlaşmazlığa ilişkin son tutanağın ne zaman düzenlendiğinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. O işçi alacağıyla ilgili zamanaşımı süresi dolmadığı sürece kişi iş mahkemesinde dava açabilir.

Burada tek önemli husus, arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz, yani işçilik alacaklarıyla ilgili zamanaşımı süreleri arabuluculuk sürecinin başlamasıyla durur, arabuluculuk  sürecinin sona ermesiyle birlikte zamanaşımı süreleri tekrar işlemeye başlar.