İşe iade davası; iş akdi feshedilen işçi veya işçiler tarafından iş akdinin fesih bildiriminde işverenin gösterdiği sebeplerin geçerli olmadığı iddiasıyla ve işe iade talebiyle işverene/işverenlere karşı açılan bir dava türüdür.
İşe iade davası 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları” başlıklı 21. Maddesinde öngörülen ve işçiye tanınan tazminatları da talep edebilir. Mahkemece açılan dava sonucunda işçinin haklı olduğu yani feshin geçersiz olduğu kararı verilirse davacı işçi, bu tazminatlara da hak kazanmış olur.
21. MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN VE İŞÇİYE TANINAN TAZMİNATLAR NELERDİR?
1)İş Kanunu madde 21’ de “çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.” denilmiştir. Bu tazminata boşta geçen süre tazminatı denilmektedir. Mahkeme kararı ile feshin geçersiz olduğu andan itibaren istenilebilir.
İşçinin aldığı aylık ücrete ek olarak “ ikramiye, yol, yemek vb…” yardımların eklenmesiyle tazminat hesaplanır. İşverenin fesih tarihinden itibaren +4 ay olmak üzere ödemenin yapılması gerekir. Yargıtay emsal içtihatlarına göre bu 4 aylık tazminata esas olan boşta geçen süre işçinin kıdem süresine eklenmektedir.
2)İş Kanunu madde 21 “İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur...” denilmiştir. Davacı işçi mahkeme kararının kesinleşmesi ve kendisine tebliğ edilmesinden itibaren on iş günü içinde işverene “ işe başlamak istediği” bildiriminde bulunmalıdır. Bu bildirime rağmen işverence işçinin işe başlatılmaması durumunda işveren bu tazminatı ödemeye mahkum edilir. İşveren işçinin kıdem süresine göre işçinin maaşı tutarında tazminat ödemeye mahkum edilir.
-6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4 aylık,
-5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5 aylık,
-15 yıldan ve üstü kıdemi olan işçi için 6 aylık son ücreti tutarı tazminat olarak ödenmelidir.
Bu tazminata esas ücret işçinin dava açtığı tarihteki ücrettir.
3) Davacı işçinin iş akdinin haksız fesh edildiğine karar verilmesiyle işçinin kıdem süresinin tam 1 yılı doldurması ile işçi yıllık izne hak kazanmış olur. Örnek vermek gerekirse; dava açan işçi 3 yıl 10 ay çalışmasından sonra iş akdi fesh edildiğinde ayrıca boşta geçen süresi de kıdeme eklenerek 3 yıl 14 ay yani 4 yıl 2 ay çalışmış gibi değerlendirilerek artı 14 gün yıllık izne ve akabinde bu yıllık izin ücretine hak kazanır.
4) İş akdi fesh edilmeden önce ihbar süreleri diye belirtilen ve işçinin çalıştığı süreye göre belirlenen sürelere uyulması gerekmektedir. 4857 sayılı iş kanununun 17. maddesinde bu süreler ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. İhbar sürelerinin sözleşme ile işçi aleyhine olmamak koşulu ile değiştirilebilir yani arttırılabilir. Bu sürelere uyulmaması ihbar tazminatı ödenmesine sebebiyet verecektir.
5) İşçi alacaklarına uygulanacak faiz ile ilgili olarak Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2015/25930 E. , 2018/22446 K. Sayılı ilamında “İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir. İşçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır. Bahsi geçen tazminat yönünden faize hak kazanmak için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olması halinde dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilir. İşe iade kararına rağmen işçinin işe alınmaması nedeniyle işe başlatmama tazminatının ödenmesi söz konusu ise, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez. Bu durumda işe başlatmama anından itibaren faiz hakkı doğar.” şeklinde hüküm kurmuştur. Netice olarak; işçilik alacakları taleplerini içeren davalarda talep edilecek hususların özenle belirlenmesi ve alacak miktarlarının incelikle hesaplanması işçinin olası hak kayıplarına karşı korunması bakımından çok önemlidir. İş davaları konusunda uzman avukattan danışmanlık alınması işçinin hak kaybına uğramasını önleyecektir. İş davaları konusunda bizden yardım almak için iletişim linkine tıklayınız. Av. Fuat Ziya Çiftçi