+Blog Yazıları


İşçinin işyerinde işini ifa ederken yaralanması ve ölmesi halinde bizzat kendisine veya yakınlarına ödenmesi için işveren/işverenlere karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemli tazminat davalarıdır.


İş Kazası Sayılan Haller
5510 Sayılı Yasanın 13. Maddesinde İş Kazası Sayılan Haller Maddeler Halinde Sıralanmıştır;
• Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada
• İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle
• Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
• Emziren kadın işçinin, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
• Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında
Dava açma süreleri(Zamanaşımı)
İş kazalarından kaynaklı tazminat davalarında dava açma süresi zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl ve her halükarda iş kazasından itibaren 10 yıldır.


Ancak konusu suç oluşturan olayla alakalı ceza kanunlarında daha uzun bir zamanaşımı öngörülmüşse, iş kazalarından kaynaklı tazminat davaları için de öngörülen ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Diğer bir ifadeyle iş kazasında işverenin olayın meydana gelmesinde duruma göre taksirle yaralanmaya veya taksirle ölüme sebebiyle vermekten dolayı cezai sorumluluğu bulunmaktadır.
Ceza yasalarında taksirle ölüme sebebiyet veren kişi için ceza zamanaşımı süresi 15 yıl, taksirle yaralanmaya sebebiyet veren kişi için ise 8 yıldır. Dolayısıyla iş kazası sebebiyle açılacak olan tazminat davalarında da ceza zamanaşımı süreleri uygulama alanı bulmaktadır.
Tazminat İsteme Hakkına Sahip Kişiler
• Ölüm Halinde
Ölen kişinin desteğinden yoksun kalan yakınlarının maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Genel manada ölen kişi hayatına devam ederken fiili olarak kimlere destek oluyor ise öldükten sonra da o kişilerin maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır.
Açılacak olan davalarda geride kalan yakınların ölen kişinin hayatta iken kendilerine destek sağladığını ve ölüm nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını ispatlamaları gerekmektedir. Ancak yargı içtihatları gereği ölen kişinin anne- baba, eş ve çocuklarının destekten yoksun kaldıkları yönünde karine bulunmaktadır. Yani ismi sayılan kişilerin özellikle destekten yoksun kaldıklarını mahkeme ve diğer kurumlar nezdinde ispatlamasına gerek bulunmamaktadır.
Yine, iş kazasında ölen kişinin yakınlarının duymuş olduğu acı, elem ve ızdırap nedeniyle manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır.
• Yaralanma halinde
Bizzat kişinin kendisinin maddi ve manevi tazminat isteme hakkı bulunmakla birlikte; iş kazası nedeniyle sağlık bütünlüğü bozulan sigortalının olayın özelliği, yaralanmanın niteliği, meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı ve özellikle sigortalının yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmasına göre sigortalının yakınlarının da( Eş, çocuk, anne, baba) manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır.
İş Kazası Davalarında İstenebilecek hak ve alacak kalemleri:
Ölüm Halinde Talep Edilebilecek Tazminat Çeşitleri;
• Destekten Yoksun Kalma (Ölüm ) Tazminatı: Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişinin yaşı, mesleği, evli ve/veya çocuk sahibi olup olmadığı gibi kriterler esas alınır.
• Cenaze Ve Defin Giderleri: Ölenin cenaze giderleri ve sonrasındaki matem, yas dönemindeki yapılacak harcamalar için hesaba katılan tazminat kalemidir.2018 yılı için 5.000,00 TL
• Ölüm Hemen Gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar
• Manevi Tazminat: İş Kazası sebebiyle ölenin yakınlarına duyulan acı elem ve ızdırap sebebiyle ödenmesi gereken tazminattır.
Yaralanma Halinde Talep Edilebilecek Tazminat Çeşitleri;
• Ekonomik Geleceğin Sarsılmasından Doğan Kayıplar: Kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı zararlar( Sürekli iş göremezlik tazminatı) için ödenmesi gereken tazminattır.
• Çalışma Gücünün Azalmasından Ya da Yitirilmesinden Doğan Kayıplar
• Kazanç Kayıpları
• Tüm hastane ve bakıcı giderleri
• Manevi tazminat: İş kazası sebebiyle yaralanan kişinin duymuş olduğu acı elem ve ızdırap sebebiyle ödenmesi gereken tazminattır.
İş Kazası Davasının Yöneltilebileceği Kişi ve Kurumlar İle Tazminattan Sorumluluk
İş Kazasından veya meslek hastalığından kaynaklı tazminat davalarında asıl işveren ve alt işveren tazminatlardan müteselsilen sorumludur. Hak sahipleri sadece asıl işverene veya alt işverene dava açabilecekleri gibi her ikisine de birlikte dava açabilirler.
Diğer bir ifadeyle iki işveren de tazminat hak ve alacaklarının tamamından birlikte sorumludur. Ayrıca asıl işveren ile alt işveren arasında tazminattan sorumluluğa ilişkin yapılan anlaşmalar hak sahiplerini( İşçi ve yakınlarını) bağlamaz. Örneğin asıl işveren ile alt işveren arasında imzalanan protokolle tüm işçilik hak ve alacaklarından sorumluluğun alt işverene ait olacağı şeklindeki anlaşmalar işverenler arasındaki iç ilişkiyle alakalı bir durum olup; işçiyi veya yakınlarını bağlamaz.
İş Kazası Tazminatı Davalarında İzlenmesi Gereken Prosedür.
Öncelikle iş kazası meydana geldikten sonra iş kazasının en geç 3 işgünü içinde işveren tarafından SGK’ya ve kolluğa bildirilmesi gerekmektedir.
İşveren tarafından iş kazasının kuruma bildirilmemesi halinde işbu bildirimin işçi, sağlık hizmet sunucuları ve kolluk kuvvetleri tarafından da yapılması gerekmektedir.
Kaza olayından SGK’nın haberdar olmasıyla birlikte SGK müfettişleri tarafından gerek evraklar üzerinden gerekse bizzat işyerinde inceleme yapılarak olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağına karar verilir.
SGK tarafından olay hakkında bir karar verilememesi veya olumsuz bir karar verilmesi halinde sırasıyla yine kurum içerisinde İş Kazaları Tespit Komisyonu, SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na itiraz edilebilir. Tüm SGK prosedürü uygulandıktan sonra olayın iş kazası sayılmaması halinde İş Mahkemelerinde iş kazası tespit davası açılması gerekmektedir.
Olayın iş kazası olduğuna karar verilirse sigortalının meslekte kazanma gücünün veya iş göremezliğinin ne oranda olduğunun tespiti için dosya Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’ne gönderilir.
Kocatepe SSGM tarafından sigortalının maluliyet oranının %10’un altında olduğuna kanaat getirilirse iş kazası dosyasının teftişe gönderilip gönderilmemesi hakkında SGK Müdürlüğü’nce karar verilir. Maluliyet oranına ilişkin ise yine sırasıyla Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna Adli Tıp 3. İhtisas Kuruluna, Adli Tıp Genel Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Kocatepe SSGM verdiği karara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’na yapılan itiraz neticesinde verilen karar SGK nezdinde bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgiller bakımından bağlayıcı değildir. Özellikle de iş kazası tazminat davalarında raporlar arasında çelişki bulunması halinde sayılan kurumlar arasında itiraz prosedürünün eksiksiz uygulanması gerekmektedir.

T.C YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2022/10788 Karar No. 2022/11379 Tarihi: 28/09/2022

ÖZET: İş kazası hukuksal nitelikte bir olay olup, bu olayın yukarıda açıklanan yasa maddesinde sınırlandırılan ve belirtilen hallerden herhangi birinin oluşmasıyla ortaya çıkması gerekir.

İş kazasının unsurları üzerinde de kısaca durmak gerekirse, şöyle sıralanabilir; kazaya uğrayan 506 sayılı Kanun anlamında sigortalı sayılmalı; bu sigortalı bir kazaya uğramalı ve uğranılan kaza 506 sayılı Kanunun yukarıda ayrıntısı açıklanan 11. maddesinin (A) fıkrasında sayılan hal ve durumlardan birinde meydana gelmeli; sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan bir olay biçiminde gerçekleşmeli; bu olay ile sigortalının uğradığı zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağı bulunmalıdır.

İş kazasını meslek hastalığından ayıran en önemli husus iş kazasının ani meydana gelen bir olay olmasıdır. Ani olayın gerçekleşmesinden sonraki bir vakitte sigortalıda bedenen veya ruhen zararlar meydana gelebilmektedir. Burada önemli olan husus meydana gelen zarar ile ani olay arasında illiyet bağının olup olmadığı meselesidir. Kanunda iş kazası tanımlanırken dıştan gelen bir etkinin varlığından bahsedilmemiştir. Bu nedenle sigortalının kalp krizi veya beyin kanaması geçirmesi ile intihar etmesi de iş kazası kapsamında değerlendirilmektedir. Burada önemli olan bir husus, olayın iş kazası sayılması ile işverenin kazanın meydana gelmesinde kusuru olup olmadığı halinin karıştırılmaması gerektiğidir. Zira bir olayın iş kazası sayılması ile işverenin kusurunun bulunması durumu aynı değildir. Önemine binaen belirtmek gerekir ki illiyet bağının varlığı için sigortalının yaptığı iş ile gerçekleşen kaza arasında bir bağ olması gerekmektedir.

Ancak maluliyet oranı %10 ve üzerinde olduğu tespit edilirse dosyanın SGK Teftiş ve Rehberlik Başkanlığı’na gönderilmek zorundadır.
Dosyanın SGK Teftiş ve Rehberlik Başkanlığı’na gelmesi halinde başkanlıkça görevlendirilen müfettiş işverenden ilgili tüm evrakların celbini ister ve gerek görürse de işyerinde incelemelerde bulunur. Yapılan tespitlerin neticesinde iş kazası inceleme raporu düzenlenir. Bu raporda özellikle olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı, tarafların iş kazasındaki kusur durumları, işçinin sigortalı sayılıp sayılmayacağı gibi tespitler yer alır. Tazminat davasında iş kazası inceleme raporu çok önem arz etmektedir. İş kazası ve meslek hastalığı halinde SGK tarafından sigortalıya sağlanan haklar;
• Dosyanın Geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
• %10 ve üzeri çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kaybında sürekli iş göremezlik geliri bağlanır.
• Kaza sonucu ölüm halinde, geride kalan hak sahiplerine gelir bağlanır.
• Gelir bağlanan yetim kız çocuğuna evlenmesi halinde evlenme (çeyiz) yardımı yapılır.
• İş kazası sonucu ölen sigortalı için cenaze yardımı yapılır