İnternet üzerinden sipariş edilen bir ürünün dağıtım aşaması kargo şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilir ve taşımacı eşyayı taahhüt ettiği yere kadar götürmekle yükümlüdür. Ancak bu süreçte ürünlerde kırılma, dökülme, bozulma gibi birçok problem oluşabilmektedir. Aynı zamanda sipariş edilen ürünün kargo firması tarafından geç ulaştırılması sonucu mağduriyetler yaşanabilmektedir. Kargo firmalarının tüm bu mağduriyetlere ilişkin sorumluluğu bulunmaktadır. Ayıbın üretim veya dağıtım aşamalarından hangisinde meydana geldiğinin tespit edilemediği durumlarda ise gerek satıcı gerekse de kargo şirketleri ayıptan müteselsilen sorumludurlar.
Nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22.01.2018 Tarih, 2016/ 13250 E., 2018 / 495K. Sayılı kararında eksik teslim edilen mal hususunda ‘‘eksikliğin hangi davalıda olduğunun tespit edilemediği, ancak her iki davalının davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalıların kendi aralarındaki sorumluluğun davacıya yansıtılmadığı gerekçesiyle’’ müştereken ve müteselsilen davacıya karşı sorumlu olduklarına karar verilmiştir. Bu anlamda kargo şirketi malın eksik yahut geç ulaşmasındaki ayıplardan sorumlu tutulacak aksini ispat yine kargo şirketine ait olacaktır.
Gönderici ve kargo şirketleri arasındaki usul ve esaslar ve bunlardan doğacak sorumluluklar ile eşyanın teslim anından teslim edilinceye kadar kargo şirketlerinin sorumluluğu gibi hususlar, 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu ve 08.01.2018 tarihli ve 30295 sayılı Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden bazıları şu şekildedir:
• Yönetmelik 40/9. maddesinde; ‘‘Yetki belgesi sahipleri; eşya, kargo ve bagajları, teslim aldıkları andan teslim edinceye kadar, eşyanın, kargonun veya bagajın tamamen veya kısmen kaybından, zayiinden, hasara uğramasından, çalınmasından, güvenliğini sağlamaktan, teslim aldıkları şeklini muhafaza etmekten, korunması ve taşınmasından sorumludurlar.’’ olarak düzenlenmiştir. Buna göre, kargo şirketi göndericinin teslim ettiği eşyadaki hasardan sorumludur.
• Öte yandan Karayolları Taşıma Kanunu. 8.maddesinde; ‘‘Gönderen, eşyanın varış noktası, cinsi, miktarı ve nitelikleri ile diğer önemli bilgileri tam ve doğru olarak taşımacıya bildirmek zorundadır. Yanlış ve eksik bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluk gönderene aittir. Taşımacı, bir ihbar veya şüphe halinde yetkili ve görevlilerin huzurunda eşyayı kontrol ettirebilir.’’ düzenlenerek kargo şirketinin sorumluluğunun gönderenin eksik bilgilendirmesi durumunda gönderici aleyhine kalkacağı düzenlemiştir.
• Yönetmelik 39.maddesi 1. fıkrasında ‘‘Yurtiçi eşya ve kargo taşımalarında taşıma irsaliyesi ve taşıma senedi düzenlenir.’’denilerek gerekli belgeler belirtilmiştir. Bu kapsamda göndericinin düzenleyeceği taşıma irsaliyesinde eşya hakkında detaylı düzenleme yapması önemlidir. Göndericinin eşyanın cinsine göre ambalajlama yapması da önem ifade etmekte, aksi takdirde sorumluluk kendisine ait olacaktır.
• Yönetmelik 43.maddesinde düzenlenen kargo şirketlerinin bir diğer yükümlülüğü; ‘‘….,adreslerinde teslim edilmek veya ödenmek üzere dağıtıma götürülüp de herhangi bir nedenle dağıtım imkanı sağlanamayarak alıcılarına haber kağıdı bırakılmış olan kargoları/gönderileri, teslimat adresine en yakın olan merkez, şube veya acentelerinde toplam 3 gün süreyle bekletmek, bu süre sonunda alıcısı tarafından teslim alınmayan kargoları/gönderileri ise, gönderene iade etmekle yükümlüdürler. Ancak kargo/dağıtım işletmecisinin bu süre içerisinde gönderiyi ikinci defa adrese teslim etme zorunluluğu bulunmamaktadır.’’ olarak düzenlenmiştir.
İlgili mevzuat hükümlerinden de açıkça görüldüğü üzere, eşyanın satıcıdan alınarak alıcıya teslim anına kadar geçen süre içerisinde kargo şirketlerinin birçok sorumluluğu bulunmakta olup bu sorumluluğun gereklerini yerine getirmemenin sonuçları da ayrıca düzenlenmiştir. Elbette bu aşamada tüketici de ilgili eşyanın takibi ve gerekli bilgilendirmeleri yerine getirmelidir. Zira eşyanın teslimine kadar olan sürecin yanında teslim anında da uyuşmazlığa konu durumlar meydana gelmektedir.
Sipariş edilen ürün teslim edilmekle birlikte, teslim edilen malın sonradan yanlış, eksik veya hatalı olduğu ortaya çıkabilmektedir. Teslim alındıktan sonra ayıplı malın ispatı tüketiciler açısından büyük güçlük ortaya çıkarmaktadır. Bu anlamda tüketicinin hak ve yükümlülüklerini bilmesi şarttır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, satın alınan mal, tüketici tarafından kargo teslimatı esnasında mutlaka incelenmeli; satın alınan malın eksik veya hatalı olup olmadığı, faturanın mevcut bulunup bulunmadığı kontrol edilmeden kargo görevlisinin belgeleri imzalanmamalıdır. İnternet üzerinden alışverişte dağıtım kolunu gerçekleştiren kargo şirketlerinin, teslim anına kadar meydana gelen ayıplardan sorumluluğu doğmaktadır. Bu bağlamda malı teslim almadan yapılacak inceleme sonrasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklar açısından kargo görevlisine hazırlatılabilecek ‘Hasar Tespit Tutanağı’ büyük önem arz edecektir. Her halükarda ileride doğacak uyuşmazlıklar açısından teslim edilmeyen veya eksik teslim edilen eşyalar hakkında kargo şirketinin bilgilendirilmesi önemlidir.
Uygulamada kargo görevlilerinin kimi zaman ürünü kontrol etmek isteyen tüketicinin bu isteğini uygulamaktan kaçındığı görülmektedir. Bu tamamen hukuka aykırı bir tutumdur. Ancak bu hallerde tüketici kargoyu teslim alacak olursa; mutlaka imzaladığı belgeye “Kontrol edilmeden teslim alınmıştır” notunu düşmesi, ürünün ayıplı çıkması halinde kargo şirketinin sorumluluğuna başvurmayı sağlayacaktır. Teslim alındıktan sonra ayıplı olduğu görüldüğü takdirde, yine durum derhal satıcıya ve kargo şirketine bildirilmelidir.
Bazen de kargo şirketinin bünyesinde kargo görevlilerinin ihmali veya hatası gibi durumlar sonucu sipariş edilen ürünün geç teslim edilmesinden kaynaklı sorunlar oluşabilmektedir. Bu gibi durumlarda da kargo şirketleri tüketicinin uğradığı maddi ve manevi zarardan sorumlu olacaktır. Örneğin, önemli günler için yemek veren bir şirketin internet üzerinden aldığı teknik teçhizatın kargo görevlisi tarafından geç ulaştırılması sonucu zarara uğrayan kişi bunun tazminini kargo şirketinden talep edebilecektir.
.
Konuyla ilgili Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/1934 E., 2016/8314 K. sayılı ve 20.10.2016 tarihli kararında, “…davalı kargo şirketinin davacı tarafından gönderilen gönderiyi gerçek alıcısına teslim etmekle borcundan kurtulmasının mümkün olduğu, kargo şirketinin kendisine karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemine dayanarak yapılan işlemde bir kusurunun bulunmadığı yolundaki savunmayla zarara uğrayan davacıya ödemeden kaçınamayacağı, her ne kadar davalı tarafça kargo paketi içeriğinin kargo şirketine davacı tarafça beyan edilmediği iddia edilmiş ise de davalının kendi çalışanlarının yargılandığı ceza dosyasında paket içeriğinde cep telefonu bulunduğunu kabul ettiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 51.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline” anılan hususa işaret edilmiştir.